7 Eylül 2010 Salı

6 - 7 Eylül Olayları İçin Özür Dilenmeli (Mİ) ?

Önce uzun bir vakit ayırıp 6-7 Eylül hakkında blogumuzda üç gündür yazdıklarımızı okumanızı rica ediyoruz.
Eğer okuduysanız şimdi sorumuzu yineliyoruz: 6-7 Eylül Olayları İçin Özür Dilenmeli mi?
------------------------------------------------------------------------------------------
Ve bugün 6-7 Eylül'ün yıldönümüne ilişkin bir haberi sizle paylaşıyoruz:
1955’te gayrimüslimlere yönelik gerçekleştirilen saldırılarının 54’üncü yıldönümünde protesto eylemleri yapıldı. Protestocular devletin özür dilemesi gerektiğini belirttiSosyalist Parti ile Toplumsal Olayları Araştırma ve Yüzleşme Derneği, 1955’te yaşanan 6-7 Eylül olaylarını 54. yıldönümünde kınadı. İstanbul’da 1955’te gayrimüslimlere yönelik olarak gerçekleştirilen saldırılarının 54. yıl dönümü nedeniyle Taksim Tramvay Durağı’nda bir araya gelen Sosyalist Parti üyeleri, ‘6-7 Eylül’ün faili de Ergenekon çetesidir’ pankartını açarak sık sık ‘Türk, Kürt, Ermeni yaşasın halkların kardeşliği’, ‘Kahrolsun MİT, CİA, Kontr-gerilla’ sloganlarını attı.Grup adına açıklama yapan Sosyalist Parti İstanbul İl Başkanı Kadir Akın, 6-7 Eylül saldırı ve yağmasının takip eden süreçte Türkiye Cumhuriyeti’nin temel politikasının değişmediğini ve farklı olan ne varsa yok saymaya, inkar ve imha ile yol almaya devam ettiğini belirterek, bugün açılım politikasından bahsedenlerin işe önce saldırıların hesabını vererek başlaması gerektiğini söyledi. Akın, devletin bu kentin insanlarını nasıl yok ettiğini anlatması ve yaşanılanlar için özür dilemesi gerektiğini de ifade ederek, Özel Harp Dairesi ya da derin devletin rol aldığı bütün saldırıların açığa çıkarılmasını istedi.
ETNİK YOK ETME PROVOKASYONUDUR
’Toplumsal Olayları Araştırma ve Yüzleşme Derneği ise yaptığı açıklamada, 6-7 Eylül’ün bir ‘Etnik yok etme provakasyonu’ olduğuna dikkat çekti. 6-7 Eylül olayları sonucunda, resmi kayıtlara göre, 73 kilise, 8 ayazma, 2 manastır, 1 fabrika ile Rumlara ait çok sayıda ev ve işyerinin yakılıp yıkıldığı hatırlatıldı.Ergenekon davasının gündemde olduğu bugünlerde, temiz ve demokratik bir toplum, siyaset ve develet olmanın en kaçınılmaz gereğinin, kontrgerilla zihniyetiyle ve onun kanlı eylem ve uygulamalarıyal yüzleşmek olduğunun belirtildiği açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir grup yurttaşını göçertmek amacıyla bizzat kendi resmi istihbarat gücü eliyle kanlı eylemi tertiplediği kaydedilerek, devletin çok geç kalmadan özür dilemesi gerektiği vurgulandı. BirGün6-7 Eylül’de ne olmuştu?6-7 Eylül 1955’de Atatürk’ün Yunanistan’ın Selanik kentinde doğduğu evin bombalandığı haberi yayılarak başlatılan ve iki gün süren İstanbul ve İzmir’deki ırkçı ve gerici gösteriler azınlıklara yönelik bir tahrip ve yağma hareketine dönüşmüştü.İki gün süren olaylarda İstanbul’da 16 Rum öldü, onlarcası yaralandı, 73 Rum kilisesi, 1 havra, 8 ayazma, 2 manastır, 3 bin 584’ü Rumlara ait olmak üzere 5 bin 538 gayrimenkul yakılıp yıkıldı. Kimi saptamalara göre 50 kimisine göre 200 gayrimüslim kadına tecavüz edildi.Dönemin Demokrat Parti hükümetinin 27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında Yassıada’da yapılan yargılamalarında, olayların hükümet eliyle tertiplendiği, Atatürk’ün evinin bir devlet görevlisi tarafından bombalandığı ortaya çıkarılmıştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder