18 Ağustos 2009 Salı

Bitirilmek İstenen Kim? Pkk mı? CHP mi?


Akp nin yeni manevrası olan Abd ve AB dayatmalı Kürt Açılımı dolayısıyla ülkemizde işsizlik, fakirlik, kriz, zamlar her şey unutuldu. Varsa yoksa açılım. Hatta terör örgütünün lideri sıradan bir insan gibi her gün tv ekranlarında ve gazetelerin baş köşesinde. Açılımın aslında içi bomboş bir girişim olduğu, tek amacın terör örgütü pkk yı siyasallaştırmak ve Apo'yu özgür bırakmak olduğu çok açık. Akp işvereni Abd den ve AB den aldığı talimatlarla Türk Ordusunu bitirme planlarına ek olarak ülkemizi bölme ve terör örgütünü siyasallaştırma açılımı için destek bulamadıkça hedef şaşırtmaya devam ediyor. Akp medyası tam gaz yayında : "Açılıma destek vermezse CHP biter". Şimdi doğan medyasıda bu işe katıldı ve "CHP açılımın dışında kalırsa yok olur" yaygarasına başladı.

Ne bu şimdi? Neyin açılımı? Kürt Sorunu ve Kürt açılımı değilmiydi bu? Ben tek bir gazetede bile "pkk yı bitirecek açılım" yazıldığını okumadım. Televizyonda kimse çıkıp "pkk bitiyor, mehmetçik ölmeyecek artık" demiyor. Biten CHP, bitecek olan CHP. Olayın özü şu: Akp bir yandan ülkeyi Abd ve AB ye pazarlayıp bölünme sürecini açıyor, diğer yandan pkk nın dağda 25 senede yapamadığını yapıp ordumuzu pasif hale getiriyor ve son taktiği ile sandıkta tek rakibi olan CHP ye karşı topyekün medya destekli bir savaş açıyor. Demek ki bu açılım CHP yi yok etme açılımı. Demek ki şeriat hevesini hayatta tutmanın tek yolu CHP yi bitirmek. Bunun için pkk yı siyasallaştırmaya, ülkeyi bölmeye razılar. Yeter ki Akp iktidar kalsın.

Bukalemun Öcalan'dan Yeni Açılım ve Saçılım


Kürt açılımı öncesinde Kemalist açıklamalar yapan terör örgütü PKK nın sözde lideri Öcalan, yeni yol haritasını açıklarken Fethullah Gülen'e zeytin dalı uzattı.

Terör örgütü PKK nın sözde lideri Abdullah Öcalan yol haritasının taslağını açıklarken ABD'de yaşayan Fethullah Gülen'e zeytin dalı uzattı. Oysaki, Fethullah Gülen terör örgütü PKK yönetimi tarafından DTP’ ye yönelik operasyon nedeniyle sert bir dille eleştirilmişti ve dahası kamuoyunda tartışılan "Kürt açılımı" öncesinde Öcalan "Yeni Mustafa Kemal" eleştirilerini üstüne çekecek kadar "Kemalizan" açıklamalarda bulunmuştu.

Terörist başı Öcalan'ın yol haritasının taslağındaki "yerel meclis" ve "öz savunma gücü" gündemdeki yerini alırken, bir yandan ABD ve Fethullah Gülen'e yönelik "olumlu" açıklamaları tartışılmaya başlandı. 1999'da Kenya'dan Türkiye'ye getirilişinin mimarının ABD olduğunu daha önce defalarca kez dile getiren Öcalan sık sık, PKK’nın ABD tarafından kullanılmak istendiğine işaret etmişti. Son olarak ilan edeceği yol haritasının da "daha iyi anlaşılmasını" talep eden Öcalan, özellikle DTP yönetimini ABD konusunda uyarmıştı. Öcalan son açıklamasında PKK’yı silahla tasfiye edemeyeceğini anlayan ABD'nin ve İngiltere'nin kendileriyle uzlaşmak zorunda kalacağını söyledi. ABD'nin "yasa dışı cinayetler dönemini" kapattığını ileri süren Öcalan, Ortadoğu'nun "yeni bir tarzla" yönetileceğini savundu. ABD'nin kendileriyle Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ve Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile kurduğu gibi bir ilişki kurmak istediğine işaret eden Öcalan, ABD ve İngiltere'nin iki yüz yıllık politikalarının kendilerini de dikkate alacağını savundu.

'Öcalan hidayete mi erdi?'

Öcalan'ın en çok tartışma yaratan açıklaması Fethullah Gülen hakkında oldu. Açıklamasında Gülen için "Hoca'yı takip ediyorum, okuyorum. Olumsuz değerlendirmiyorum" dedi. Gülen tarikatını da öven Öcalan "Kürdistan’da okulları, cemaatleri var, örgütlüler. Demokratik temelde, karşılıklı yaklaşımlar olabilir. Eski tarz iktidar olmaz öyleyse eski tarz muhalefet de olmaz. Büyük provokasyonların olmaması halinde sorun çözüm yoluna girer" dedi. Özellikle DTP’ ye yönelik baskın, gözaltı ve tutuklama furyasının ardından PKK yönetimi olaylardan polis içinde örgütlü olduğu bilinen Gülen tarikatını sorumlu tutmuş ve sert bir dille eleştirmişti. Son olarak Milliyet Gazetesi'nden Hasan Cemal'e konuşan terör örgütü PKK liderlerinden Murat Karayılan, Gülen cemaatinin ABD ile bağlantısına dikkat çekiyor ve şöyle diyordu: "Fethullahçılar devlet sistemine yerleşmek istiyorlar. AKP ile bunun için yakınlaştılar. Güç kazandılar. Amerika'dan da destek alıyorlar. Fethullahçıları İslam dünyasına sürüyor Amerika... 'Biz de PKK'ya karşıyız; biz de devletçiyiz!' diyerek devlete yerleşiyorlar. Belki bugün değil ama geleceğe dönük olarak risktir." Öcalan'ın söz konusu açıklamaları cemaate bağlı sitelerde "Öcalan hidayete mi erdi?" tartışmalarının konusu oluyor.

Kemalistleri bile eleştirmişti !

Öcalan "açılım" arifesine kadar diğer Kürt gruplarından "yeni Mustafa Kemal" eleştirilerine maruz kalacak kadar "Kemalizan" açıklamalarıyla gündeme gelmişti. Avukatlarıyla İmralı Cezaevi'nde görüşen terör örgütü PKK nın sözde lideri, Kürtlere yönelik baskı ve asimilasyon politikalarının Mustafa Kemal'in ardından başladığını ileri sürmüştü. Dahası Mustafa Kemal'in gerek Kürt aşiretleriyle olan ilişkilerindeki değişimi gerekse İngiltere diplomasisindeki farklılaşmayı "realizm"le açıklayan terörist başı Öcalan, "Mustafa Kemal hiç de çılgın değildir. Tam tersine tamamen rasyonel ve gerçekçidir. O dönemin koşulları nasıl hareket etmeyi gerektiriyorsa öyle hareket etmiştir. Akıllı hareket etmiştir" derken, Şeyh Said isyanında İngilizlerin rolü olduğunu da öne sürmüştü. Öcalan'ın başka bir açıklamasında ise şu ifade yer alıyor: "Mustafa Kemal'in İngilizlerin emperyalist-sömürgeci politikalarını temelden sarsarak bu konuda öncülük etmiştir."

Gerektiğinde Kemalistleri de eleştiren Öcalan, "Bunlar Mustafa Kemal'i anlamıyorlar, Mustafa Kemal'e de Çılgın Türk diyorlar. Bu Mustafa Kemal'e hakarettir, çirkinliktir. Mustafa Kemal hiç de çılgın değildir. Tam tersine tamamen rasyonel ve gerçekçidir. O dönemin koşulları nasıl hareket etmeyi gerektiriyorsa öyle hareket etmiştir" diyen Öcalan bir başka görüşmesinde ise şunları söylüyordu: "Evet Mustafa Kemal devrimcidir, ihtilalcidir, sonradan Kürt isyancılarını ezmiştir ama akıllıdır da. Gerektiğinde Kürtlerle işbirliği yapmış ve cumhuriyeti de zaten bu temelde kurmuştur. Kürtlerle ittifak yaparak kurmuştur. Ancak daha sonra Devletin Kürtleri inkârı ile Kürt isyancılarının hataları Kürt sorununu çözümsüz hale getirdi."

Blog sahibinden ödüllü soru: >Dansözle bukalemun arasındaki 3 fark nedir? Bilenlere açılım kitapçığı hediye edilecektir.

16 Ağustos 2009 Pazar

17 Ağustos 1999 Saat:03.02

Depremden iki gün sonra arkadaşlarımla beraber yabancı ekiplere tercümanlık yapıp, kurtarma çalışmalarına yardım ediyorduk. Konakladığımız kampa dönmeden önce şehrin havasını içime çektiğimde teneffüs ettiğim "Ölüm" kokusunu hala burnumda ve ciğerlerimde hissediyorum. Marmara ölüm kokuyordu.
Unutmadık!
Unutmayacağız!
Ve çok iyi biliyoruz deprem değil "bina öldürür"!
Yeni 17 Ağustoslar yaşanmaması dileğiyle hayatını kaybeden tüm insanlarımızı üzüntü ve saygıyla anıyoruz.
Hoş biz ne kadar unutmadık, unutmayacağız desek bile bizim milletimiz her şeyi unutur. Hiroşima bizim başımıza gelseydi bile 3 senede unuturduk emin olun. Yazık.