26 Ocak 2010 Salı

Ankara halkı TEKEL işçileriyle sokakta



Son raporlarını alan işçilerin de Ankara'ya gelmeleriyle TEKEL işçilerinin direniş alanı bugün doldu.


Ankara'nın soğuğuna ve valiliğin tacizlere rağmen direnişlerini sürdüren işçiler, akşam yapılacak toplantıyı bekliyorlar.

Öğle saatinde Sakarya Caddesi'ne “Beşik sallayan, hükümeti sallar”, “TEKEL ateşi, AKP'yi yakacak” sloganlarıyla yürüyüş yapan TEKEL işçisi kadınlar, burada bir açıklama yaptılar. “TEKEL'in kadın işçileri hak bildiği kadar hak da arar!” başlıklı açıklamada şunlar söylendi:

“'Gücü kıramadık, o zaman bölelim' deniyor. Tüm kitleleri arkasına alan müthiş toplumsal desteği zayıflatalım' diye uğraşılıyor. Ama başaramayacaklar. Sn. Başbakan diyor ki; 'Türbanlı kadınları getirmişler, onlara mikrofon veriyorlar'. Emekçinin türbanlısı da sokakta hak arar. Emekçinin türbanlısına boyun eğmek kader değildir. Türbanlı türbansız arasında ayrım yok. Çünkü aynı ekmeği, aynı kaderi bölüşüyor.

“Nafile çaba Sn. Başbakan! Nafile! TEKEL işçisi ayrımcılığa, bu bölücülüğe pabuç bırakmıyor. Türbanlısı da burada, türbansızı da. Kavgasını başındaki örtüsüyle değil, yüreğiyle veriyor. Ama siz bundan rahatsızlık duyuyorsanız, o da sizin sorununuz.

“Diyorlar ki; 'merhamet ettik' Biz kimseden merhamet dilenmiyoruz. Kimsenin merhametine de ihtiyacımız yok. Seçimle gelenler 'merhamet' kelimesini ağzına alamaz. Seçimle gelenler kendini halkından büyük göremez. Sosyal devlette merhamet olmaz. Sosyal devlette yurttaşlık hakkı olur. Biz de bu hakkı istiyoruz.”

Ankara halkı desteğini sokaklara döküyor

Hafta sonu Mamak ilçesinde yapılan kahve toplantılarında TEKEL işçileriyle dayanışma komitesi kurulmuş ve Salı günü yürüyüş kararı alınmıştı. Bugün Dostlar ve Tuzluçayır mahalle halkı, Kolej meydanından Sakarya Caddesi'ne TEKEL işçilerinin de katılımıyla yürüyüş yaptı. Burada bir konuşma yapan Pir Sultan Abdal Mamak Şube Başkanı Mustafa Demirtaş, Mamak halkının sonuna kadar TEKEL işçilerinin yanında duracağını ifade etti.

Konfederasyon başkanlarının toplantı yapacağı saatlerde Türkiye Komünist Partisi'nin çağrısıyla gerçekleşecek Sakarya Caddesi buluşmasına da, Keçiören ilçesinden bir otobüs kaldıracağı öğrenildi.

Bir gün içerisinde toplanan ve çok sayıda aydın, sanatçı ve akademisyenin altına imza attığı genel greve çağrı metni toplantı öncesi DİSK, KESK, Türk-İş, Memur-Sen genel başkanlarına teslim edilecek.

24 Ocak 2010 Pazar

23 Ocak 1913 Babıali Baskını


Balyoz harekat Planı’nın altında “Balyoz Sıkıyönetim Komutanı” sıfatıyla imza atan Çetin Doğan, bu planı, Türkiye çapında sıkıyönetim ilanı sağlandıktan sonra ‘AKP hükümetini devirecek bir karar ve eylemler bütünü’ olarak tahayyül etmişti.” (Taraf)



Ordunun “İç düşman” olarak kodlandırdığı “tehlikelere” karşı planlar yapıp stratejiler çizdiği bu plan ve stratejileri değişen koşullara göre güncelleyip geliştirdiği biliniyor. Sır değil.

Muhtemelen yapanların dahi unuttuğu planların ayrıntıları ise yıllar geçtikten sonra Zaman üzerinden Taraf’a iletilerek, bu gazetenin yazarlarının tahayyül gücüne göre zenginleştirilip “pehlivan tefrikası”na dönüştürüldükten sonra öğrenmemiz sağlanıyor. Bu da sır değil.

Dış düşman kuvvetlerine karşı yapılan 81 vilayet, sayısını bilemediğim çoklukta kasaba, nahiye, köy ve mezranın düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümleri için yapılan tatbikatlarda “biz” ve “onlar” olarak ayrılıp sınıflandırılmış zabıta memurları, itfaiyeciler, öğrenciler meydanlarda “kanlı” müsamereler yaparlar. Bunlara da alışık olmalısınız!

Bunlardan birincisinin dehşet vericiliği ikincisinin de en azından yakışıksızlığı ayrı ancak, bunların ortalığa dökülürkenki zamanlaması ve belgeler faş edilirken araya sıkıştırılan değerlendirmeler bana biraz tuhaf geliyor. Yazının başına aldığım işte bu tuhaflıktır.

Son “Sakal”, ”Çarşaf” planlarını yapan Genarallerden Çetin Doğan’nın bu planları yaparken “AKP hükümetini devirmeyi tahayyül etmesini” anlayamadım.