29 Ekim 2009 Perşembe

Güler Zere'yi öldürüyorlar


Güler Zere 37 yaşında, kanser hastası, ölmek üzere ve tutuklu. Erbakan hakkında “sürekli hastalık” nedeniyle af kararı veren Cumhurbaşkanı, ölmekte olan Zere için kılını kıpırdatmıyor.

37 yaşındaki Güler Zere kanser hastası ve halen tutuklu bulunuyor. Çene kanseri olan ve durumunun giderek ağırlaştığı bilinen Güler Zere için Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi dün bir basın toplantısı yaparak Zere'nin artık “tıbben geriye dönülmez bir aşamaya girdiğini” açıkladı. “Hastalığın seyri bize beklenen yaşam süresinin çok kısa olduğunu göstermektedir” diyen TTB yöneticileri artık Güler Zere'ye “Vedalaşma ve Huzur Hakkı” verilmesini talep ettiler.


Güler Zere için şu ana dek yapılan yüzlerce girişme, onbinlerce kişi ve kuruluşun desteğine ve taleplerine rağmen ne AKP Hükümeti'nin Bakanları ne de Cumhurbaşkanı Zere'nin cezaevinde ölüme terk edilmesine dair kıllarını kıpırdatmamış durumdalar. Oysa Zere'yi hızla ölüme götüren koşullara son vermek ellerinde. Adalet Bakanlığı'nın Zere'nin infazını erteleme, Cumhurbaşkanı'nın da af yetkisi bulunuyor.


26 Ekim 2009 Pazartesi

Osmanlı fırsatçıları sahnede


AKP'nin “Yeni Osmanlı” politikalarını fırsat bilen Osmanlı torunları, “dedelerinin mirasını” talep ediyor. Cumhuriyetin padişahların mallarına el koyduğunu unutuyorlar, peki “dedelerinin serveti nereden geliyor?”


AKP hükümetinin “Yeni Osmanlı” açılımları ve çeşitli vesilelerle Osmanlı hanedanına itibarının iade edilmesi uygulamaları, II. Abdülhamid gibi eski sultanların torunlarını da bu gelişmelerden maddi çıkar sağlamak konusunda teşvik etmiş görünüyor. Osmanlı döneminin "her derde deva" uygulamalarıyla örnek olarak sunulduğu, güzellemelerle özendirildiği ve geçmişte kalmasına yakınıldığı ortamda, "kanuni mirasçıları" da bunca şükran ve sadakatin somut karşılığını talep ediyor.

Star gazetesinde Pazar günü II. Abdülhamid'in torunlarının “dedelerinin mirası” için hukuki yollara başvuracağını açıklayan bir haber ve iki “varis” Bülent Osman ile Orhan Osmanoğlu ile yapılan bir röportaj yayınlandı.


25 Ekim 2009 Pazar

Olivera Rovere müebbet hapis aldı, bizim Rovere resim yapmaya devam ediyor !

Arjantin'de askeri diktatörlük döneminin önemli isimlerinden General Jorge Olivera Rovere, o dönemde işlenen bazı suçlardan ötürü müebbet hapisle cezalandırıldı.


1976-1983 arasında Arjantin'i demir yumrukla yöneten cuntanın üyelerinden "Olimpo kasabı" lakaplı general Guillermo Suarez Mason'un sağ kolu olarak çalışan Rovere, 5 numaralı federal mahkemede "insanlığa karşı suç" işlemekten mahkum oldu.


82 yaşındaki emekli general, 4 kişinin öldürülmesi ve 107 kişinin kaybolmasından mesul tutuluyordu.

Olivera Rovere, cunta dönemindeki insan hakları ihlalleri davasının açılmasıyla 2004 martında tutuklanmış, üç yıl yattıktan sonra kefaletle serbest bırakılmıştı.

İnsan hakları örgütlerine göre, askeri diktatörlük döneminde 30 bin kişi "kayboldu."


 
Bizim Rovere resim yapmaya, ölüm korkusu içine düşünce ise GATA da yatmaya devam ediyor.