16 Mart 2011 Çarşamba

MARTIN ONALTISINDA YEDİ CAN UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ


16 Mart Katliamı16 Mart 1978 günü İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde 7 öğrencinin ölümü, 41 öğrencinin de yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı ve silahlı saldırıdır.[1]
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrencisi olan Ülkücü öğrencilerin içinde gizlice faaliyet gösteren genç bir istihbaratçı, İstanbul Emniyeti'ne geçtiği bilgi notunda, ülkücülerin 8-10 gün içinde İstanbul Üniversitesi çıkışında solcu öğrencilerin üzerine dinamit atıp, silahlı tarama yapacakları’’nı bildirmiştir.
Emniyet arşivine 7 Mart 1978 tarih, 1.D.2.12780 koduyla girip resmiyet kazanan bilgi notunda belirtilen yer ve tarihte gerçekleşen katliama engel olunmadı. Bilgi notu katliamla ilgili soruşturma ve yargılamalar sürerken hiç ortaya çıkmadı. Olaydan 19 yıl sonra dava ikinci kez açılıncaya, bilgi notunun yazılışının üzerinden 22 yıl geçinceye kadar.
Şükrü Balcı ve Süreyya San'ın aralarında bulunduğu polis şefleri ‘‘görevlerinde kayıtsız kalmak’’la, Reşat Altay ise saldırıya uğrayan öğrencileri dağılma noktasına kadar koruma altında tutması gerekirken üniversite kapısında terketmekle suçlandılar. İzmit 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde TCK 230 uyarınca görevi ihmalden yargılanıp, delil yetersizliğinden beraat ettiler. Sanık emniyetçiler hakkında verilen tek ceza polis başmüfettişlerinin önerdiği, disiplin cezası niteliğindeki ‘‘ihtar’’ cezası olmuştur.
16 Mart Katliam'ında öldürülen öğrenciler [2]

Kaynakça 

  1. ^ 16 Mart katliamı davası düştü, Radikal, 20 Ekim 2008, erişim tarihi: 28 Ekim 2008.
  2. ^ [1], İlerici Gençlik Dergisi

Bandista, de te fabula narratur

de te fabula narratur / senin hikayeni anlatıyorlar
23 Mart Ankara
24 Mart Eskişehir
25 Mart İstanbul
26 Mart İzmir

Hikâyelerimizin kimini 23-26 Mart tarihleri arasında yine isyanyadan kardeş bandamız Boikot eşliğinde Ankara, İstanbul ve İzmir’de gerçekleştireceğimiz konserlerle aktarmaya çalışacağız.
Sonrasında bir süre izninizi istiyoruz, malum önümüz 1 Mayıs, biraz nefeslenmek lazım.
Siempre – piroz be kıvamında
barra
lara karşı elefterya hattında
newroz ertesi teneffüsümüze bekleriz

Zaz à Montmartre : Les passants

15 Mart 2011 Salı

AJANDA'NIN MART SAYISINI OKUDUNUZ MU?




Ayın ortası geldi nerdeyse, aklına yeni mi geldi yazmak demeyin.. Şu blogların kapatılması yüzünden bekledim, bu sabah baktım ki ziyaret sayıları bir nebze olsun artış göstermiş. Sanırım bu DNS ayarlarından kaynaklanıyor olabilir. Ama yine de eskisi gibi değil malesef ki bu beni çok demotive ediyor. Daha önce de söylemiştim, elim klavyeye uzanmaz oldu.

Neyse.. ne diyorduk? Ajanda ..

Ajanda'nın Mart sayısının dopdolu olduğunu söylememe gerek yok artık sanırım.Biz doldurmaya siz de bu doluluğa alıştınız :) Kendi aramızda konuşuyoruz da neredeyse senesi gelecek, Ajanda bile yeni yaşına girecek. Hadi bir dergimiz olsun dediğimiz günün sonrasında buralara gelmek, sizlerin değerli katkıları ve katılımları ile her sayıda bir adım öteye gitmek müthiş bir haz veriyor hepimize. Ve elbette genişleyen kadromuzun da etkisi ile kalitede çıta da yükseliyor.

Ajanda'yı bloga giremeyeceğinizi öngörerek issuu'dan online okumanızı yada PDF olarak indirmenizi tavsiye ediyorum. Umarım Nisan ayında bu derdimiz geçmiş gitmiş olur da birbirimize daha rahat ve özgürce kavuşuruz ...


Benim de Çengelköy ve İtalyan Mutfağı yazılarımla yer aldığım Ajanda'nın Mart sayısının konu başlıkları şöyle :



  • Etkinlikler
  • Sinedetay “Zoraki Kral”
  • İstanbul’da Turist Olmak “Çengelköy”
  • Hobi “Kitap Kulübü”
  • Markalaşma Sanatı
  • Tiyatro “Sondan Sonra”
  • İnceleme “Gölgesizler”
  • Oscar 2010
  • Gezi “Prag”
  • Çalışanın Çığlığı “Mobbing”
  • Bir Kaşık Bilgi “İtalyan Mutfağı”
  • Sosyal Sorumluluk Projeleri
  • Spor “Pilates”
  • Sağlık “Çocuklarda Diş Bakımı”
  • İnceleme “Kirpinin Zarafeti”
  • Okuyucu Köşesi
  • Bir Dolap Kitap “Çocuk Kitapları Önerileri”
  • Raflarda
  • Vizyondakiler
  • Ayın Blogu “Nonim”
Noktasına virgülüne dokunulmadan http://yemekbahane.blogspot.com/2011/03/ajandanin-mart-sayisini-okudunuz-mu.html adresinden alınmıştır. Amaç beğenerek takip ettiğim Ajanda dergisini hazırlayanların emeğine saygımızı ifade etmek ve hâla okumamış olanlar varsa haberdar etmek. 

14 Mart 2011 Pazartesi

Sarı Meleklerin Final Haftası


Geçtiğimiz yıl Cannes'da yanlarındaydım. Tarihimizin en büyük başarısını yaşattılar bize. İki gün boyunca gözyaşlarına boğdular bizi. Önce süper bir galibiyet sonra hüzünlü ama son derece gururlu bir mağlubiyet. Bu sefer uzaktayım. Kalbim onlarla beraber. Biliyorum ve inanıyorum bu hafta sonu Avrupa Şampiyonlar Şampiyonu olacaklar. Biliyorum tarihe bir kere daha altın harflerle geçecekler. Biliyorum tüm dünyaya Sarı Melekler ismini bir kez daha duyuracaklar. Fenerbahçemizin gururu onlar. Fenerbahçelileri gururlandırmaya devam edecekler. Kadın basketbolcularımızın yarım kalan yolculuğunu onlar tamamına erdirecekler. Hepsine şimdiden teşekkür ediyorum. Sizi seviyoruz. Sizlerle gurur duyuyoruz. Teşekkürler Sarı Melekler. Sonsuz başarılar.