12 Şubat 2010 Cuma

Tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin!

Tosun Paşa filminde bir sahne vardır. Seferoğulları ile Tellioğulları Yeşil Vadi için birbirine girince ailenin diğer fertlerine güvenerek celallenen Tellioğulları'nın "küçük enişte"si için şöyle söyler Kahya Şaban: "Tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin!"...

8 Şubat 2010 Pazartesi

Kemalizmin anti-tezi Abdülhamitçilik mi?

Epey uzun zamandır 2.Abdülhamit üzerine süregelen tartışmalar var.

Ve bu tartışmalardan yola çıkarak, Türkiye sağında çok güçlü bir Abdülhamit saplantısı olduğunu söylemek abartılı olmasa gerek.

Zira “Cennet mekan Abdülhamit Han” figürü sağın zihin dünyasında epey yüksek bir popülariteye sahip. Başka bir deyişle, Abdülhamit Türkiye sağı için raytingi bir hayli fazla bir hükümdar ve tahtta kaldığı 33 senelik zaman dilimi (1876-1909) üzerine de bolca yazılıyor çiziliyor.

Üstelik süregelen bu tartışmaların sonucunda “Abdülhamitçilik” olarak adlandırılan, yanlışlarla dolu, neresinden tutsanız elinizde kalacak bir tarih yazımı meydana geldi. Hatta bunu geçim kapısı yapan bazı insanlar ortaya çıktı. Yani iş düpedüz ticarete dökülmüş vaziyette. Ve bu Abdülhamit tüccarları tüm mesailerini, hükümdarlığı döneminde Osmanlı’nın hiç toprak kaybetmediği yönündeki gerçek dışı iddialarla desteklenerek yaratılmış olan Abdülhamit efsanesini daha da güçlendirebilmek için harcıyorlar adeta.

Kalemler bunun için oynatılıyor, yazılan çizilen her ne varsa bu sonuca bağlanıyor…

Peki neden?

Bu cansiparane gayretin temelinde ne var, hiç düşündünüz mü?

Yani neye, kime karşı yaratıldı bu Abdülhamit efsanesi?