9 Haziran 2010 Çarşamba

1907'den bu yana sadece F U T B O L

Televizyon ve gazeteler hemen her gün voleybol takımlarımıza yapılan transferleri veriyor. Zaten Türkiye'de hiç bir spor dalında kayda değer başka transfer yok . Milli takım dünya kupasına gitmiyor. Ligler tatil. Spor gündemini bir süreliğine Basketbol ligi şampiyonu Fenerbahçe Ülker doldurdu. O bitti Fenerbahçe Acıbadem'in transferleri yer almaya başladı, arada Fenerbahçe erkek voleybol takımı bir transfer yaptı... Gündem bunlardan ibaretti. Aaa pardon arada Mustafa Denizli yine ayrıldı, yine döndü, son kez ayrıldı ve Beşiktaş hoca arıyor. Turkcell Süper Ligi Bursaspor kazandığına göre İstanbul'da ve ülkemizin 95% sinde balkonların, caddelerin, sokakların bayraksız olması normal. Ama takım sporlarında iki branşta hem erkek hem de kadın takımları ile şampiyonluk almış bir Fenerbahçe var. Voleybol maçları seyirci ortalaması 1000, basketbol maçları seyirci ortalaması 1700 olan dört Türkiye Ligi Şampiyonu takımımız var. Hani spor kulübüyüz ya hani futbolda bile başarısız sayılmazmışız ya...

Fenerbahçe'nin kalesi Bagdat caddesi in oradan Kadıköy çarşı, çık yukarıya Moda, bas geç karşıya Mecidiyeköy, Şişli, Osmanbey, Nişantaşı yap, aradan Beşiktaş'a inip tekrar Taksim'e çık, sallan aşağı Karaköy, Sirkeci, sahil yolundan Bakırköy, dolaş dur bul kendini Ataköy'de geç yolun karşısına Şirinevler, Bahçelievler, Merter hadi dön sola Esenlere uzan, Bayrampaşa'dan geri çık ikinci köprü yoluna... Levent sapağında ayrıl, Hacıosmandan sahile in Sarıyer, Bebek, Ortaköy tekrar köprü, Üsküdar, Altunizade, Ümraniye ve Bostancı. İki günde yüzlerce sokagı, onlarca caddeyi, meydanı gezdik durduk biraderle. Tüm İstanbul'da dört takımımızın lig şampiyonluğu sonrası asılmış bayrakları aradık. Koca İstanbul'da Trabzon maçı öncesi asılmış bir kaç bayrak ve flama dışında sadece 11 bayrak gördük. Ki birader bunlardan ikisinin senelerdir hep asılı olduğunu söyledi. Ya hadi AKP ye ben oy vermedim, sen oy vermedin, o da oy vermedi. Ulan bunlar nasıl tek başına iktidar oldu diye düşündük durduk senelerdir. Peki basketbol, voleybol şampiyonluklarına ben maçlar bittiği an yayın bitene kadar sevindim, sen ertesi sabah gazetelerden de yorumları okuyup, resimlere bakıncaya kadar sevindin, o da fazladan FBTV izleyip üç gün daha sevindi. Eee, forumlarda, mali kongrede, FBTV de anlatılan o büyük çoşku nerede ve kimlerce yaşandı? Reha Muhtar olsa çıkamaz işin içinden ve şunu söyler : "Dört şampiyonluğa bir günden fazla nerede sevinç yaşanıyor ve yaşatılıyorsa...".

Yeni nesil yer, yeni seyirci profili yer, basındaki duygusal bağlı köşe yazarı üç beş isim yer... O kadar. 1907 den bu yana hayatta olan Fenerbahçe'nin 1907'den bu yana mücadele eden tek takımı Futbol takımıdır. Elli sene olmamış basketbol, altmış sene olmamış voleybol ancak kumandayla kanal değişinceye kadar haz verir. O haz birilerine yeter ama 95% ye yetmez. Bayrak asmaz, flama sallamaz. Oturur kapalı perdeler arkasında ve üzülür durur. Fenerbahçe futbol takımı başarısız olmuşsa Fenerbahçeli için hayat sönük, renkler siliktir. 2000 li yılların endüstriyel yalanlarına inanıp kandırılan azınlık sevinin siz sevinin, bu yönetimle masa tenisine göbek atıp boksa dans edeceğiniz günler yakındır.

***Yukarıdaki yazı aynen anfa1907 sitesinden alınmış ve yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder