5 Aralık 2009 Cumartesi

TRT'nin balığı aslında evrimi destekliyor


Bilim insanları, TRT'de "Evrimi bitiren balık" olarak sunulan ve bir skandalın patlamasına meydan veren habere konu edilen coelacanth türü balıkta evrimin izlerinin görüldüğünü açıkladılar.

Üniversite Konseyleri Derneği Evrim Sürüyor Çalışma Grubu, TRT'de "evrimi bitiren balık" olarak sunulan coelacanth türü balıkla ilgili bir açıklama yaptı. Bilimsel veriler sunan açıklama şu şekilde:

"Bir kamu kuruluşu olan TRT‘de geçtiğimiz günlerde “Darwin’i bitiren balık” başlığı ile sunulan “evrim” haberi yayınlanmıştır. Hiçbir bilim insanına danışmadan böyle asılsız haberler yapılması, evrim ve bilim konusunda yürütülen dezenformasyonun bir ayağı olarak işlev görmüştür. Biyolojinin farklı alanlarında çalışan bilim insanları olarak Coelacanth’ın bilimsel boyutunun kamuoyuna duyurulmasını önemli görüyoruz.

Evrimleşmediği, hep aynı kaldığı iddia edilen ve Coelacanth olarak bilinen “fosil türe” ait çok sayıda moleküler evrim çalışması bulunuyor. Örneğin Coelacanthda saptanan ve beyin gelişiminde rol oynadığı bilinen procadherinleri kodlayan gen kümelerinden 49 tanesinin düzenlenme biçimi insandakiyle aynı. Yine, embriyon gelişimde organ farklılaşmasını düzenleyen bir gen (ve onun ürünü) olan HOXA11 incelendiğinde, yüzgeçten bacak-ayak yapısına geçişte önemli bir değişime uğradığı görülüyor. Bu değişimin kritik noktasında ise coelacanth HOXA11 geninin geçirdiği evrim önemli bir yer tutuyor. Benzer şekilde, bağışıklık sisteminin önemli gen kümelerinden olan MHC Sınıf I genlerine bakıldığında, bu sınıfın önemli gen ailelerinden birindeki bir gen duplikasyonu (gen sayısının iki katına çıkması) ile, bugünkü memelilere dek uzanan bir MHC Sınıf I evrimleşmesi izlenebiliyor; ilgili gen ailesinin iki katına çıktığı soy hattında ise yine coelacanth oldukça önemli bir evrimsel pozisyona sahip bulunuyor. Bütün bunların yanı sıra, tür ve tür üstü kategorileri saptamada belirteç olarak kullanılan 28S ribozomal RNA geni ile yapılan çalışmalar, Colecanthları memelilerin de dahil olduğu omurgalı hayvanlarla oluşturulan evrim ağacına net bir şekilde ve geçiş durumunu simgeler biçimde yerleştiriyor.

Özetle, hem işlevsel önemli genetik değişimleri (beyin gelişimi, yüzgeçten ayak yapısına geçiş, modern bağışıklık sisteminin oluşumu) hem de diğer hayvanlarla olan akrabalık durumlarını (28S rRNA çalışmaları) göz önüne aldığımızda, Coelacanth evrimsel yaşam tarihinin pek çok noktasında yer alan “geçiş “ özelliğine sahip bir form olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, Coelacanth, morfolojik olarak 400 milyon yıldır çok az değişim geçirmiş olmasına karşın, tekil bir canlı da değil: lob yüzgeçli balıkların evrimi açısından bakıldığında, morfolojik değişim örüntüleri sunan pek çok atasal formu var ve günümüzde bulunan Coelacanthlar ise farklı tür isimleriyle adlandırılıyorlar. Yukarıdaki nedenlerden ötürü, seçilim baskısının son derece düşük olduğu görece kapalı yaşama alanlarına sıkışmış olarak keşfedilen ve dış görünümsel açıdan fosil benzerlerinden hiç farkı yokmuş gibi görünen Coelacanthlar, aslında omurgalı evriminin pek çok özelliğini bize sunan kritik canlılar olarak karşımıza çıkıyor."

Dr. Aykut Kence / Orta Doğu Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümü


Dr. Aslı Tolun / Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü


Dr. Ergi Deniz Özsoy / Hacettepe Üniversitesi Evrimsel Genetik – Biyoloji Bölümü


Dr. İzge Günal / Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi / Üniversite Konseyleri Derneği Başkanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder