17 Temmuz 2010 Cumartesi

KARADENİZ’İN BAHTI KARA DERELERİ

O kadar güzel ve özel ki, orası için ‘cennet vadi’ diyorlar. Endemik bitki ve canlı çeşitliliği bakımından dünyanın en önemli iki yüz vadisi arasında yer alıyor. Gürül gürül akan suyun can verdiği eşsiz doğasıyla ekolojik turizm açısından yüksek potansiyele sahip. Dağcılık, rafting, yamaç paraşütü gibi aktivitelerin gerçekleştirilebilmesine fırsat tanıyan doğal yapısı, yayla ve termal turizmin geliştirilebilmesi için de biçilmiş kaftan.
Burası, bir doğa harikası sayılan, Rize’nin ünlü İkizdere Vadisi. Açgözlü, yok edici, doğa tecavüzcüsü beşerin sayısız kurbanından biri! Ülkeyi yönetenlerin “tabiat anadan hediye” diyerek sahip çıkacağına, ayaklar altına alıp çiğnediği zenginliğimiz. Can’ımız.
64 kilometrelik İkizdere Vadisi’ne yirmiyi aşkın Hidroelektrik Santralı (HES) yapılmak isteniyor. HES’lere karşı başlattığı hukuk mücadelesini yıllardır sürdüren yöre halkı, santrallar nedeniyle suyun 55 kilometre boyunca tünele alınacağını ve böylece İkizdere’nin tamamen kuruyacağını savunuyor. Bölgede daha önce deneme üretimine geçen bir santral nedeniyle kuruyan Güneysu Gürgen deresi de yöre halkının endişesini haklı çıkarmıştı.
•••
Güneysu’dan sonra bir kötü haber de İkizdere’den geldi. Yapımı tamamlanan 95 megavat kurulu gücündeki Cevizli Hidroelektrik Santralı’nın deneme üretimine geçmesiyle, suyun tünele alındığı 8,5 kilometre boyunca İkizdere deresi kurudu.
Yöre halkı, İkizdere Derneği öncülüğünde 2007 yılından beri HES inşaatının durdurulması için hukuk mücadelesi veriyor. Dereye yeterli suyun bırakılmaması durumunda canlı yaşamın zarar göreceğini söyleyen yöre halkının itirazları doğrultusunda iki bilirkişi heyetinin raporlarını inceleyen mahkeme son olarak dereye saniyede 2,8 metreküp su bırakılmasını kararlaştırdı. Yöre halkının Devlet Su İşleri’nin raporlarına dayanarak yaptığı itirazda, yıllık ortaalama 27,66 metreküp/sn su akışının olduğu İkizdere deresinde canlı yaşamın yol olmaması için saniyedeki su akışının en az 6,91 metreküp olması gerektiği iddia edilmişti. Mahkemenin kararı bu oranın çok altında.

Sonuç olarak, mahkeme sürecinde inşaat tamamlandı ve santral deneme üretimine geçti. Dere suyunu tutan santral, İkizdere deresinin 8,5 kilometrelik bölümünün kurumasına neden oldu. Derelerin Kardeşliği Platformu sözcüsü Ömer Şan, santralı yapan firmanın taahhüt ettiği gibi saniyede 2,8 metreküp suyu bile bırakmadığını, suyun en fazla 500-600 litre civarında olduğunu söylüyor. Kısacası İkizdere’de yaşam yavaş yavaş son buluyor.
•••
Karadeniz’in gürül gürül akan dereleri göz göre göre kurutulurken Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu “bazı kesimlerin kendi rantları için HES’in zararlı olduğunu, su kaynaklarını tükettiğini, yalan yanlış beyan ederek insanları yanlış bilgilendirdiklerini” söylüyor. Başbakan’ın iki yıl önce yaptığı bir konuşmada çevreciliği ‘boş zamanda yapılan bir iş’ olarak eleştirmesinin ardından Eroğlu da meseleye yeni bir katkı sunarak çevrecileri ‘rantçılık’la suçluyor.
HES’lerden elde edilecek enerjiyle ihtiyacının ancak yüzde 3’ünü karşılayabilecek olan Türkiye’de kayıp veya kaçak elektrik kullanım oranı yüzde 15’lerde. Dolayısıyla sadece bu oran üzerinde sağlanacak ufak bir düşüşle bile HES’lerle karşılanması beklenen enerji elde edilmiş oluyor.
Bu tablo karşısında Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’na sormak gerek. Milyon dolarlık projelerle Karadeniz’i şantiye alanına çeviren, canlıları öldüren, derelerin kurumasına yol açanlar mı; yoksa suyuna, doğasına, tabiat ananın mirasına sahip çıkarak HES’in zararını anlatanlar mı rant peşinde?

Gözde Bedeloğlu
gozdebedeloglu@birgun.net

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder