26 Mayıs 2010 Çarşamba

TEKEL işçileri eylem kararına sahip çıkıyor


Konfederasyonlara rağmen...
Bugün 26 Mayıs. TEKEL işçilerinin onurlu Ankara direnişi sırasında biraraya gelen, TEKEL işçilerinin kölelik statüsü 4-C'ye karşı verdikleri mücadeleye sahip çıktıklarını ilan eden ve emekçilerin temel sorunlarının çözülmesi için eylem kararı alan konfederasyonlar aldıkları bu kararın altında kaldılar. Ülkenin dört bir yanında iki gün önce eylemlere başlayan TEKEL işçileri ile sendikaların tabanında emeğin kavgasına inanan sendikacı ve işçiler ise 26 Mayıs'ı mücadele günü haline getirmeye kararlılar.

Ülkenin dört bir yanında bugün işçiler AKP'nin emek karşıtı politikalarına karşı çıkmak için eylem yapacaklar. Türk-İş, DİSK, KESK ve Kamu-Sen'in geçtiğimiz Cuma günü açıkladığı 26 Mayıs eylemleri, daha önce ilan edilen genel grevi ve iş bırakma eylemini geri plana çekiyor olsa da, KESK'e bağlı bazı sendikaların şubelerinin yanısıra bazı işçi sendikalarına bağlı şubeler tabanın sesine kulak verip iş bırakacaklar. AKP yanlısı sarı sendikaların aksi çabalarına karşın Türkiye, eylem alanına dönecek.

26 Mayıs kararı etkisizleştirildi

Türk-İş, DİSK, KESK ve Kamu-Sen genel başkanlarının 21 Mayıs'ta yaptıkları açıklamada, daha önce alınmış olan grev kararının gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceği, iş bırakılacaksa nasıl ve ne kadar süreyle bırakılacağı konfederasyonların kendi inisiyatifine bırakıldı. Bu karar, grevin "fiilen" iptal edilmesi anlamına geldi. Konfederasyonlar ayrıca, "İşyerlerinde, bölgelerde, illerde, gerek ortak bir irade ile, gerekse işyerlerinin, bölgelerin, illerin kendi özgül koşullarına uygun şekilde yapılacak kitlesel eylemler, mücadelenin daha da güçlenmesini sağlayacaktır" diyerek, grev kararının sendikaların inisiyatifine bırakılması dışında sokak eylemlerini de zayıflatacak, işçileri işyerlerinde bırakacak bir karar almış oldular.

Nitekim, ülkenin en büyük kenti İstanbul'da konfederasyonlar ortak bir eylem programı yapmadılar. KESK ve DİSK, bu konfederasyonlara bağlı sendikaların örgütlü olduğu işyerlerini merkeze alan programlar hazırladılar.

Türk-İş, bağlı sendikalara örgütlü olunan işyerlerinde bildiri okunması dışında ortak bir eylemlilik önermedi. Sendikaları bölgelerinde diğer konfederasyonlara bağlı sendikalar ile ortak eylem düzenleme konusunda da serbest bıraktı. İstanbul'da bazı sendikalara bağlı şubelerin Türk-İş 1. Bölge Temsilciliğinde eylemdeki TEKEL işçilerine destek vermek için temsilciliğin önünde buluşacağı duyuruldu. Şubeler bu kararı kendi inisiyatifleriyle aldılar.

Kamu-Sen ise 26 Mayıs'a ilişkin konfederasyonların ortak yaptığı açıklama dışında kendisi herhangi bir ayrı açıklama yapmadı.

Konfederasyonlara bağlı sendikaların genel olarak iş bırakma eylemi yapmayacakları, az sayıda işyerinde duyurulan iş bırakma eyleminin ise diğer sendikalar iş bırakmadıkları için etkisiz olacağı belirtiliyor.

Oysa, Türk-İş, DİSK, KESK ve Kamu-Sen, TEKEL direnişinin en canlı döneminde, direnişteki işçiler ile dayanışma amacıyla 22 Şubat 2010 günü aldıkları karar ile bir dizi başka eylem ile birlikte 26 Mayıs 2010 tarihinde bu konfederasyonlara üye tüm sendikaların birlikte sahipleneceği ve üretimden gelen gücün kullanılacağı genel bir eylem yapılacağını açıklamışlardı.

Eleştiriler haklı çıktı

4 konfederasyonun bugün işyerlerinde ve sokak eylemlerinde okuyacakları ortak metinde de, 22 Şubat'ta alınan eylem kararında dile getirilen 12 madde aynen korundu. Konfederasyonlar açıklamasında bu maddelere aynen yer vererek, eylemi etkisizleştiren karara yapılan eleştirileri haklı çıkardılar. Konfederasyonlara, 22 Şubat'tan bugüne TEKEL işçilerine dayatılan 4-C uygulamasının geri çekilmemesine, emekçilerin çalışma koşullarında düzelme olmaması, sendikal hak ve özgürlüklerde ilerleme sağlanamamasına rağmen verdikleri kararın arkasında durmamak ile eleştirilmişlerdi.

Konfederasyonlar eleştirilere sessiz kaldı

4 konfederasyon, geçtiğimiz Cuma günü yaptıkları grevi etkisizleştiren ortak açıklamanın ardından hem kamuoyundan hem de tabanlarından gelen eleştirilere kulak tıkadılar. Konfederasyonların aldığı kararı protesto etmek için Pazartesi'den bugüne TEKEL işçilerinin Türk-İş temsilciliklerini işgal eylemleri de, konfederasyonların sessizliğini bozmasını sağlayamadı.

TEKEL işçileri eylem kararına sahip çıkıyor

Konfederasyonların 26 Mayıs'ta "eylem koşullarının olmadığı" gerekçesiyle, iş bırakma eylemini geri plana çekip işyerlerinde bildiri okunması ve ortak basın açıklamaları gibi eylemleri öne çıkararak, grevin içini boşaltmasına TEKEL işçileri sert bir yanıt verdi. Konfederasyonların 26 Mayıs grevini "iptal etmek" veya etkisizleştirme konusunda başı çeken Türk-İş başta olmak üzere sarı sendikaları protesto etmek için ülke çapında Türk-İş Bölge Temsilciliklerini işgal ettiler. Pazartesi İstanbul 1. Bölge Temsilciliğinde başlayan eylem dün diğer illere yayıldı. TEKEL işçileri eylemlerini 26 Mayıs'a (bugün) kadar açlık grevi yaparak sürdürdüler.

TEKEL işçilerinin ilk eylemi Pazartesi günü İstanbul 1. Bölge Temsilciliğinde yapıldı. İstanbul'daki TEKEL işçileri, direnişteki itfaiye, İSKİ ve belediye işçileriyle birlikte 24 Mayıs Pazartesi günü İstanbul'daki Türk-İş 1. Bölge Temsilciliği binasını işgal ederek iki gün sürecek bir oturma eylemi ve açlık grevi başlattılar. Türk-İş’e bağlı İstanbul’daki bazı sendikalara bağlı, eyleme sahip çıkan 15 şubenin ortak açıklamasında, 22 Şubat tarihinde, 26 Mayıs’ta yapılacak eylemin kararı alınırken hükümetten işçilerin 12 temel sorununda çözüm istendiği, hükümet tarafından bu maddelerde hiçbir olumlu adım atılmamasına rağmen Türk-İş’in “Koşullar değişti” diyerek eylemi sulandırdığı belirtildi. Açıklamada, "Türk-İş yönetimi ya artık ayağa kalkmış olan mücadele ruhuna önderlik yapacak, ya da yoldan çekilecektir" dendi.

İzmir'de Alsancak'ta bulunan Türk-İş Ege Bölge (3. Bölge) Temsilciliğine gelen 40 kadar TEKEL işçisi, binaya girerek bu sabaha kadar sürecek eylem bir yaptılar. Açlık grevine de başlayan İzmir'de TEKEL işçileri yaptıkları açıklamada konfederasyon yönetimlerinin "eylem koşulları yoktur" tespitine atfen, "4-C iptal edildi mi, herkese güvenceli iş imkanı sağlandı mı, esnek çalışma paketi, kiralık işçi sistemi iptal edildi mi ki eylem koşulları ortadan kalkmış olsun. Böylesi bir yalan üzerine eyleme katılmama kararı alan sendikaları, TEKEL işçileri olarak kınıyoruz. Başta Mustafa Kumlu olmak üzere, Türk-İş, DİSK ve Kamu-Sen yönetimlerini acilen istifaya çağırıyoruz" dediler.

Samsun'da ise Cumhuriyet Caddesinde bulunan Türk-İş 6. Bölge Temsilciliğine gelen ve aralarında Tek Gıda-İş Samsun Şube Başkanı Yakup Sandıkçı'nın da bulunduğu TEKEL işçileri Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve Türk-İş yönetimini protesto ettiler. "Her yer TEKEL, her yer direniş" sloganları attılar.

Adana'da benzer bir eylem yapmak isteyen TEKEL işçileri, bir sürprizle karşılaştılar. TEKEL işçileri, Adana'da Türk-İş 4. Bölge Temsilciliğinin bulunduğu binaya girmeye çalışırken polis engeliyle karşılaştılar. İşçilerin sendikaya girmesine izin vermeyen güvenlik güçleriyle işçiler arasında gerginlik yaşandı. Güvenlik güçleri ile işbirliği yaparak işçilerin binaya girmesini engelleyen Türk-İş 4. Bölge Temsilcisi Edip Gülnar ile tartışan işçiler, akşam saatlerinde bir basın açıklaması yaparak Türk-İş yönetimini protesto ederek, 26 Mayıs günü mücadele çağrısında bulundular. Tek Gıda-İş Adana Şubesi'nde açlık grevi yapan işçilere Hatay'dan gelen TEKEL işçileri de katıldı.

Diyarbakır'da Türk-İş 7. Bölge Temsilciliği yetkilileri ise "tedbirli" davranarak olası bir eyleme karşı binayı kilitleyip terkettiler. Temsilciliğe eyleme gelen 50 dolayında TEKEL işçisi bina önünde gün boyunca eylem yaptılar. İşçiler Türk-İş binasına "İşçiler ölüyor sendikalar uyuyor, 26 Mayıs'ı satanlardan hesap soracağız" ve "Diyarbakır TEKEL işçileri Türk-İş’ten hesap soracak" yazılı pankart astılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder