1 Şubat 2010 Pazartesi

Ve CHP sınıfı keşfetti…

CHP işçi sınıfının farkına vardı. Düne kadar “İşçilerle muhatap değiliz” diyen Baykal “AKP’yi Tekel işçisi götürecek” şeklinde açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu ise "sol"a sınıf bilincini anlattı.

Deniz Baykal, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlediği değerlendirme toplantısında hükümeti Tekel işçilerinin sorunlarını çözmeye çağırdı. Baykal, TSK-AKP gerilimine de değinerek “Bu iktidar hesabını iyi yapsın. Tayyip Bey, hesabını iyi yapsın. Tayyip Bey, seni asker değil ama bu Tekel işçisi götürecek” dedi.

Baykal ne zaman işçi dostu oldu?

Tekel işçilerinin mücadelesiyle belirginleşen AKP karşıtı atmosferden yararlanmaya çalışan CHP, söylemlerine mecburen "işçi" ayarı vermek zorunda kaldı.

Dünkü konuşmasında, TEKEL direnişinde gelinen süreçten AKP’yi sorumlu tutan ve Erdoğan’a akıl vermeye çalışan CHP lideri Baykal'ın ne zamandan beri işçi dostu olduğu sorusu akıllara geliyor. İşçileri CHP Genel Merkezi’ne davet edip avluda yiyecek içecek ikram ederek, Türk-iş binası önünde fotoğraf çektirerek direnişin yanında olduğunu göstermeye çalışan Baykal’ın, konuşmasını dinleyen bir grup TEKEL işçisinin sloganlarına karşılık olarak ''Bırakın, ben sizin adınıza konuşuyorum'' dediği biliniyor.


Hatırlanacağı üzere, CHP’li Karşıyaka Belediyesi tarafından işten çıkarılan Kent A.Ş. işçileri, Baykal’la görüşmek üzere bir aylık bir yürüyüşle Ankara’ya gelmişti. Üç haftalık bekleyişin ardından Baykal’la görüşemeden Ankara’dan dönmek zorunda kalan işçilere Baykal, “Bu işçilerin muhatabı biz değiliz. CHP bunları işten çıkarmış değil. Bizim o belediyelere resmen talimat vermeye, bu işçileri mutlaka alacaksınız demeye yetkimiz de yok, imkanımız da yok. Bu işçileri istihdam edecek bir olanağımız da yok” demişti. Ancak CHP Genel Başkanı Baykal'ın, Tekel işçisinin günlerdir süren meşru mücadelesi büyüyüp AKP hükümetini ciddi bir şekilde yıpratmaya başlayınca söylemi değişti.

CHP, yıllardır yürürlükte olan 4-C düzenlemesine karşı kaydadeğer ve sonuç alıcı herhangi bir çalışma yapmadı.

Baykal ne zaman özelleştirme karşıtı oldu?

Özelleştirmeler karşısında kılını kıpırdatmayan Baykal’ın dünkü konuşmasında, Erdoğan’ı özelleştirme hataları ile suçlaması da dikkat çekti. Baykal, “Eylem 50 günü geçti. Oradaki işçiler kimseyi üzmeden, rencide etmeden davalarını anlatmaya çalışıyorlar ve buyurgan, aldırmaz bir üslupla karşı karşıyadırlar. Bu, insanlık duygularını rencide eden bir manzara haline gelmiştir. Tayyip Bey, Pazartesi günü bu şansı kullansın. İnadı bıraksın, Pazartesi günü 'dediğim dedik' demekten vazgeçsin. Tekel işçilerinin özlük haklarına el uzatmaktan vazgeçsin. Bu, onun özelleştirme konusundaki hatalarının bedelidir. TEKEL'in üzerinden haksız kazanç sağlayanlara o fırsatı vermiş olmanın günahının bedelidir" diye konuştu.

Programında açıkça özelleştirme savunuculuğu yapılan CHP'nin lideri olan Baykal, AKP’nin özelleştirme sonrası politikalarını da eleştirdi. Aynı Baykal'ın Tüpraş’ın özelleştirilmesi sırasında "Ben olsam daha pahalıya satarım" şeklinde sözler sarfettiği biliniyor.

CHP'nin son seçim beyannamesinde ise “Doğru finansman modelleriyle rekabet ortamında özel sektörün enerji üretimine katkıda bulunmasını sağlayacağız” gibi ifadelere yer veriliyor.

Kılıçdaroğlu: “İşçi sınıfına gidilmeli”

Kemal Kılıçdaroğlu ise dün katıldığı bir etkinlikte solun "işçi sınıfına" gitmesi gerektiğine işaret etti. ODTÜ Mezunlar Derneği Sivil Toplum Komitesi tarafından düzenlenen etkinliğe katılan Kılıçdaroğlu, "sol" ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu, “Tekel işçisi, solun emeğin yanında olduğunu, sınıf bilincinin ne olduğunu, onları sömüren bir iktidarın kendilerini nereye taşıdığını öğrendi. Sol da sokağı göremedi. Oturduk sıcak evlerimizde gazete okuduk. Ankara'da sosyolojik uçurumlar var. Ankara'nın öbür tarafına gidelim dedik mi? Altındağ'da bir aileye misafir olduk mu, onları misafir ettik mi? Onlar bunu yapıyor, biz yapmıyoruz. Rahata alıştık, tatillere gidiyoruz" dedi.

Konuşmasında derin bir siyasi saptamaya da yer veren Kılıçdaroğlu "Türkiye'de CHP dışındaki sol öldü. Sol yok, sağımız güçlü bu yüzden sağa doğru gidiyoruz. Çünkü oy alacağız, kimden alacağız?" diyerek "sağını solunu" şaşırdı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder